Nasıl Okuyup Nasıl Düşünmeliyiz ve Niçin Yazıyoruz?
Okumak mı önemli, yazmak mı? Elbette kesin bir yanıtı yok. Çünkü bize bağlı. Peki okurken ve okuduktan sonra nasıl düşünürüz? Kendimize özgü bir kişilik kazanmak nereden geçer?
Ve keşke herkes yazsa. Anı, günlük, deneme… Ama özellikle öyküler, romanlar.
Kurmaca yazmak insana neler neler kazandırır. Gelin uzun uzun birlikte düşünüp konuşalım.
Elli yılı aşkın yayıncılık, editörlük ve yazarlık deneyimiyle birlikte düşüncenin, okumak ve yazmakla ilgili alışkanların irdelendiği saatler...
Önce okuyor, sonra da yazıyoruz ama yazdıklarımız ve yere göğe koyamadığımız şu edebiyat ne işe yarar? Öyle ya, hiçbir somut sonucu yok. Bunu konuşalım.
Bu arada yazmak için okumak zorundaysak neleri, nasıl okuyalım? Daha doğrusu nasıl düşünelim?
Hızlı mı, yavaş mı, sevdiklerimizi mi, yoksa kendilerinden öğreneceklerimizi mi?
Kurmaca okumak, yani öyküleri ve romanları okumak insana ne kazandırır? Ya da yaşadığımız şu topluma?
Tam beş (5) saat boyunca bunları enine boyuna, altından girip üstünde çıkarak konuşacağız. Karşılıklı konuşacağız.
Beş saat sonra kendimize elbette şu soruyu soracağız: Neredeyse bir günümü verdim ama bugün benim için anlamlı geçti mi, bir gün içinde kendim için bir şeyler kazandım mı?
Ve bir günde bir dizi başlık:
Niçin edebiyatsız yaşanmıyor? Niçin okuyoruz?
İnsana kişiliğini ve kimliğini en çok ne kazandırır?
Soyutlama nedir, önemli midir, ne işe yarar?
Peki Savaş ve Barış'ın ya da Mrs Dalloway’in faydası nedir?
Peri masallarıyla ve edebiyatla gerçek arasında nasıl bir ilişki vardır?
Edebiyatın bir büyüsü var mı?
Edebiyat bütün sanatların üstünde, doruk noktasında mı?
Bir öyküyü ya da romanı nasıl okumalıyız, hikâyesine bakarak mı, yoksa başka özelliklerine mı?
Doğru ve nitelikli okuma biçimi ve önemi nedir?
Roman okumakla gazete ya da bir tarih okumak arasındaki farklar nelerdir?
Bazı önemli anlatım sorunları, anlatıcı, hikâye, dil, noktalama işaretleri… Peki ünlemlerle noktalı virgülleri ne yapalım…
Sonra da isterseniz birlikte bir –belki iki– öykü okuyalım, doğru ve nitelikli okumanın ne olduğunu görmek için bir örnek olsun.
Bu arada pek çok yazardan da söz ederek...
Beş saat içinde yarım saatlik bir aramız da olur.