Ödemelerinizi İYZİCO ile taksitle yapabilirsiniz.
05 Ağustos 2025

T.S. Eliot ve Upanishad'lar

Bora Ercan
Yoga Eğitmeni-Yazar
T.S. Eliot ve Upanishad'lar

1922 yılı modern edebiyat için ilginç bir yıl. Yılın ikinci ayında James Joyce günümüze değin kendini her an yeniden var eden Ulysses’i, yılın son ayında da T.S. Eliot yine güncelliğini hiç yitirmeyen ve 1948’de Nobel’e değer görülen Çorak Ülke’yi yayımlar.

Edebiyat için dönüm noktaları olan yıllar dünya siyaseti için de büyük dönüşümlerin yaşandığı yıllardır. 1920’lerin başında Birinci Dünya Savaşı’nın birkaç yıl sonrasıdır; ama barış tam olarak gelmemiştir. Ekonomik gerginlik devam etmektedir, 1927’deki büyük ekonomik buhran sanki kuluçkadadır.

Savaşın getirdiği yıkım onarılmaya çalışılırken Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Balkanlar başta olmak üzere birçok yerde sınırlar değişiyor, yeni devletler kuruluyor, bazıları tarihin derinliklerine gömülüyor, göçler ve nüfus mübadeleleriyle demografik yapı hızla değişiyordu. Dolayısıyla artık ne sanat ne de edebiyat eskisi gibi olabilirdi. Yeni söylemlere, biçemlere ihtiyaç vardı. Kaldı ki sömürgeciliğin bir sonucu olarak Batı Avrupa’ya Afrika ve Asya’dan etnolojik bilgiler de yoğun olarak akıyordu. Afrika ve Okyanusya etkisi görsel sanatlarda kendini gösterirken edebiyatta da özellikle Hint ağırlığını belli ediyordu.

Yazının girişinde adı anılan iki yazar her ne kadar farklı yazınsal türde ve gelenekte yazmış olsalar da her ikisi de karşı karşıya bulunulan zorunlu, kaçınılmaz yeniliğin öncülerindendi. Öte yandan, Joyce ve Eliot 1800’lü yılların ortalarından itibaren Batı Avrupa ve ABD’nin entelektüel evreninde ilgi uyandıran Hint dili ve düşüncesinden etkilenmişlerdi.

Hint felsefesinin Bhagavadgita ve Upanishadlar gibi temel eserlerinin Avrupa dillerine çevrilmesi ve Arthur Schopenhauer, Henry David Thoreau gibi filozofların; Walt Whitman, W.B. Yeats gibi şairlerin; Werner Heisenberg, Erwin Schrödinger gibi biliminsanlarının bu eserleri büyük bir sevinçle karşılamaları Hint felsefesinin akademik çevrelerde ilgi çekmesine neden oldu.

T.S.Eliot 1888’de Amerika’da doğar. İyi bir eğitim alır. Dillere ilgisi vardır. O dönem Harvard Üniversitesi Hindoloji konusunda ünlüdür. Eliot orada Pali ve Sanskrit dilini Hindu ve Buddhacı felsefenin ışığında öğrenir, daha sonraki düşünce yapısında etkin rolü olan Irving Babbit ve George Santayana gibi filozoflardan dersler alır.

Bu sürecin eserlerindeki etkisini, “Uzun zaman önce eski Hint dillerini inceledim ve o dönem Hint felsefesine de ilgi duyuyordum, biraz da eski Hint şiiriyle ilgilendim, bugün şiirlerimde Hint düşüncesinin etkisini görebiliyorum,” diyerek açıklar.

Çorak Ülke 434 dize ve beş bölümden oluşan, okurun zaman ve mekân algısını alt üst eden, Avrupa kurucu edebiyatının Ovidius, Dante, Homeros gibi isimlerinin eserlerine birçok mitsel öğeyle birlikte göndermeler yapan alegorilerle dolu destansı bir şiirdir. Şiirin son bölümü "Gök Gürültüsünün Söyledikleri" başlığındadır ve bu bölüm tamamen Upanishadlar'ı temel alır.

Upanishadlar tam tarihlemesi belirsiz olmakla birlikte İÖ. 7 yüzyıl ve öncesiyle tarihlenen Hint felsefesinin temel metinleridir. Hint-Avrupa dil ve kültür ailesinin ilk felsefi metinleri olarak kabul edilir. Yüzlerce Upanishad olmakla birlikte temel Upanishadlar 12-13 tanedir. Upanishadlar’ın ana konuları ruhun özgürleşmesi, tanrı algısı, ritüel teknikleri, bilginin doğası, boşluğun felsefi anlamı, doğru yaşam kuralları, meditasyon ve nedensellik ilkesi gibi temel içinde uygulama da içeren felsefi konulardır.

Gök gürültüsü yağmur çağrışımıyla kuraklığa, şiirin adına dayanarak da çoraklığa zıt bir umuda işaret eder, ayrıca şiirin coğrafyası dünyanın en verimli yerlerine Hint topraklarına yönelmiştir. Brihadaranyaka Upanishad’da yaratıcı görevdeki Tanrı Prajapati'nin üç çocuğu olan tanrısal varlıklara, iblislere ve insanlara Da sesini vurgulayarak söyledikleri yer alır. Da, Sanskrit dilinde vermek anlamına gelir ve aynı zamanda ses olarak gök gürültüsünün simgesidir, bir yönüyle de gökteki yaratıcı tanrının verdiklerini, söylediklerini imler. Da ile başlayan üç kelimeyle dersini verir Prajapati. Tanrısal varlıklara Damyata, kendini kontrol et; insanlara Datta, ver, kendini ada; iblislere de Dayadhavam, merhametli ol mesajı iletilir.

Şiir ilahi huzur, barış gibi anlamlara gelen şanti kelimesinin üç kez söylenmesiyle sona erer.

Eliot Buddhacılığın ve Hinduluğun temelinde yer alan şiddetsizlik ilkesini şüphesiz biliyordu. Şiirin kurgusunda başlardaki çoraklık ve umutsuzluk savaşın doğal süregiden bir yansımasıydı, bitiminde yağmurla birlikte çoraklığın da ortadan kalkması beraberinde huzuru getirir, bu huzur için şiddetin sona ermesi şarttır.

author-image
Bora Ercan Yoga Eğitmeni-Yazar